24 Nisan 2016 Pazar

TENİS



SPOR
TENİS
      Tenis, tenis raketi ve topla iki kişi arasında oynanan spor dalıdır. Aslında ikişer kişilik iki takım arasında da oynanabilir. Oyuncuların amacı tenis raketini kullanarak topu rakip takımın sahasında düşürmektir. Tabi bunu kurallar dahilinde yapmak zorundadırlar. Bu durumda en çok puanı alan oyunun sonunda galip gelir. Bu oyunun kökü Ortaçağda Fransaya dayanır. Tenis yakın zamanda önce İngilizce bilen ülkelerde yayılmıştır. Daha sonralarda diğer ülkelere yayılmaya başlamıştır.
    Tenis günümüzde bir olimpiyat sporu olarak oynanmaktadır ve her yaştan her seviyeden her ülkeden oyuncular vardır.
     MASA TENİSİ
   
  Masa tenisi iki veya dört oyuncu arasında oynanır. Oyuncular topu birbirlerine topu ileri geri olarak atarlar. Ortasında ağ olan bir masanın üzerinde oynanır.
    Üreticiler masa tenisi adı altında bir sürü malzeme sattıkları İngiltere ve Avrupa'da sessizce yayılmaya başlamıştır. 1921 yılında İngiltere'de yeni bir masa tenisi federasyonu kurulmuştur. Sonrasında 1929'da dokuz ülkenin katıldığı programda Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu kurulmuştur.
       İlk dünya şampiyonası 1926 yılında Londra da yapıldı.


   Masa Tenisinde Kurallar :
  • Masaya vücudun herhangi bir bölgesinin değmesi ya da yaslanması yasaktır.
  • Oyuncu servis kullanırken topun en az 16 cm yükselmesi gerekmektedir.
  • Karşılayan taraf topu karşılayamazsa sayı servis atan tarafa geçer.
  • Top aynı sahanın masasında iki kere masaya çarparsa sayı karşı tarafa geçer.
  • Servis atan kişinin servisi geçersiz olursa yani atamaz veya yanlış atarsa sayı karşı tarafa geçer.
  • Topa vurulduğunda karşı tarafa geçmezse veya fileye takılırsa sayıyı karşı taraf alır.
  • Topa vururken boşta kalan elin masaya değmemesi gerekiyor yoksa sayı kaybedilir.
  • Oyuncu topa kendi sahasına değmeden vurursa sayıyı kaybeder.
  • Topa art arda iki kere vurulamaz.

KORT TENİSİ

   Profesyonel bir tenis kortu dikdörtgen şeklinde olur. Uzunluğu 23,77 m, genişliği 10,97 m'dir(iki kişilik). Kort bir ağ ile tam ortadan ikiye ayrılır. Bu ağ 1,07 m yüksekliğindeki iki direğim üzerinden geçen çelik tel veya kordona asılmıştır. Bu ağ gergin olmalı, direkler arasını tamamen doldurmalı ve topun geçemeyeceği kadar sıkı dokunmuş olmalıdır. Fileyi tutan çelik telin üzerinden geçerek yere sabitlenen bir orta bant ile ağın yüksekliği ve gerginliği ayarlanmalıdır. Ağın üzerindeki çelik tel bir bant tarafından (ağ bandı) örtülmüş olmalıdır. Ağ bandı ile orta bant tamamıyla beyaz olmalıdır. 

     Kortların genişliğini belirleyen çizgilere sınır çizgileri denir. Bunların ortasındaki küçük işaretin adı çilekeş çizgisidir. Çilekeş çizgilerinin kalınlığı 5 cm'dir. 

    Beş ana türde tenis kortu vardır. 
  1. Toprak(kil)
  2. Çim
  3. Sert yüzey
  4. Halı Saha 
  5. Sentetik
     Kortların yüzeyinde kullanılan maddeye bağlı olarak topun yere değme hızı da değişir. Bu iki kişilik oyunlarda oyunun seviyesini çok belirleyebilir. Bazı oyuncu belli yüzeylerde daha başarılı olabiliyorlar. Bu oyunculara başarılı oldukları kortun uzmanı denir. Mesela çim kort uzmanı veya toprak kort uzmanı vb.

     Toprak kortları yavaş kortlar olarak nitelendirilir. Çünkü top rakete gelene kadar hız kaybeder. Hız kaybettikten sonra oldukça yükseğe zıplar ve yere çarptıktan sonra aniden bir hızlanma olur. Oyuncular toprak kortlarda daha çok "top-spin" denilen vuruşları tercih ederler.

     Sert yüzey kortları ve çim kortları ise hızlı kortlar olarak nitelendirilir. Bu yüzeylerin en önemli özelliği kısa sıçrayışlardır. Böyle yüzeyli kortlarda daha çok sert oynayan oyuncular başarılı olur. Yani sert servis atan ve sert vuruşlar yapan oyuncular başarılı olur. Çim kortlarda topun sıçrama düzeyi çimin ne kadar sağlıklı olduğuna göre ve çimin ne sıklıkla biçildiğine göre değişir. Bu yüzden çimin yapısı ve biçilme sıklığı önemlidir.  

       Teniste sayı bir oyun, 6 oyun bir set olur. Oyunun gidişatına göre toplamda 3 setin iki setini veya 5 setin üçünü kazanan oyuncu maçı kazanmış olur. Eğer oyun sırasında puanlarda 40-40' lık bir eşitlik olursa oyun arada iki puan (avantaj+sayı) fark olana kadar devam eder.Genelde erkeklerde 5, bayanlarda 3 set oynanır.



VETERAN TENİSİ 

    Veteran tenis turnuvaları belli bir yaşı geçmiş sporcular için yapılır. Bu tür teniste turnuvalar hem kadınlar için hemde erkekler için 35 yaşta başlar ve bu turnuvalar 5 yıl aralıklarla yapılır. Erkeklerde 85, kadınlarda ise 75 yaş kategorilerinde oynanmaktadır. Bu kategorilerin ulusal ve uluslararası müsabakaları vardır. Dünyada 1 yılda 186 bireysel ve takım şampiyonası oynanır. En yaşlı tenisçi 93 yaşındadır.
     Her yıl dünya Veteran Şampiyonası Antalya ilinde 31 ülkeden toplam 600 kişinin katıldığı turnuvalar yapılır.


         













21 Nisan 2016 Perşembe

HENTBOL


SPOR




HENTBOL
   Hentbol, altı oyuncu sahada bir oyuncu kalede olmak üzere toplam 7 oyuncuyla oynanan bir takım oyunudur. Maç süresi 30 dakikalık iki devrede olmak üzere toplam 60 dakikadır. Danimarkalı bir beden eğitimi öğretmeni olan Holger Nielsen 1848' de Ortrup' daki okulunda kuralları ve metotları belirlenmiş ve adına Handball spiel dediği bir oyunun oynanmasına izin vermiştir. 1915-1917 yılları arasında Berlinli spor okulu müdürü olan Max Heiser bu oyunun gerçek yapısını düşünen ve kuran ilk kişi olmuştur. Hentbol en eski spor dallarından biridir.
     Hatta eski dönemlerin önemli düşünürlerinden Platon, bir eserinde 12 farklı renge boyanmış parçalı bir toptan söz etmiştir.

      Oyunun hedefi aslında biraz futbola benziyor. Hentbol oyununda amaç futbolda da olduğu gibi topu karşı takımın kalesine sokup gol yapmaktır. Ve tabi ki oyuncular topu karşı takımın kalesine sokmaya çalışırken kendi kalelerini de koruyup karşı tarafın gol atmasını engellerler. Hentbolu futboldan ayıran en önemli özelliği ise oyuncular futbolda topu ayakla kaleye sokmaya çalışırken hentbolda elle gol yapmaya çalışırlar. Hentbolda top elle tutulur ve dizden yukarısını istedikleri gibi kullanabilirler. Kaleci dışında hiçbir oyuncu topa ayaklarıyla vuramaz. Yalnızca kaleci ayaklarını kullanabilir. Zaten hentbolun sözlük anlamı da el topudur.

    
      İlk hentbol oyunu 1924-1925 yıllarında uluslar arası bir nitelik kazanmış ve ilk saha hentbol karşılaşması 1925' te Almanya-Avusturya arasında oynanmıştır. 1926 yılının Ağustos ayında Hollanda'nın "Deen Haag" şehrinde yapılan uluslar arası Amatör Atletizm Federasyonunun 8. kongresinde Hentbol oyunu için resmi oyun kurallarının hazırlanması göreviyle bir komisyon oluşturulmuş ve bu komisyon kısa zamanda çalışmalarını tamamlamıştır. 4 Ağustos 1928 tarihinde Amsterdam şehrinde kendine özgü "Uluslararası Amatör Hentbol Federasyonu" kurulmuştur. Hentbolun dünyaya yayılmasında Almanya'nın önemli rolü vardır. 
    
                                                                                     İlk olarak açık alanda 1936'da Berlin Olimpiyatlarında programa alınmış ve şampiyon olan ülke Almanya olmuştur. Sonrasında 1946 yılında Kopenhag'da 8 kurucu ülke birleşip "Uluslararası Hentbol Federasyonu" nu (IHF) kurmuşlardır. Bu ülkeler İsveç-İsviçre-Norveç-Polonya-Danimarka-Finlandiya-Fransa-Hollanda' dır. 

     Zamanla kötü hava şartlarından çıkan sorunlardan dolayı hentbol salonlara da taşınmış oldu ve bu tarihten sonra salon hentbolu adı altında kısa sürede daha fazla yayılmıştır. Böylece dünyada sevilen sporlar arasına girmiştir. 
    
     Ülkemizde hentbol 1930 yıllarında açık alan sporu ile başlamışsa da hentbol o dönemde henüz resmi bir spor değildi. Hentbol uzun bir süre ülkemizde amatör olarak oynanmıştır. 1943-1945 yılları arasında İstanbul Hentbol Ligi düzenlenerek kısa bir süre sonra Türkiye şampiyonluk oyunları oynamaya başlanmıştır. 1976 yılında da Hentbol Federasyonu kurulmuş ve ardından da Türkiye Hentbol Ligi kurularak geniş bir alanda oynanan bir spor dalı haline gelmiştir. 

     Oyun para atışı ile başlar. Bu atışı kazanan takım oyuna top ile mi başlamak istediğini yoksa savunma yapacağı kaleyi seçmek istediğini mi seçme hakkına sahip olur. Oyuncular topu sürerken iki kere tutabilirler ancak tuttuktan sonra 3 saniye içinde topu ellerinden çıkarmak zorundalar. Oyun iki hakem tarafından yönetilir ve bu her iki hakem de eşit haklara ve yetkilere sahiptir. İki devrenin sonunda en çok gol atan takım galip olur. Gol sayıları eşitse maç berabere kalır. Maç berabere kalırsa her iki takım da 1'er puan alır. Berabere kalmazsa herhangi bir takım kazanırsa kazanan takım iki sayı alır, kaybeden takım hiç puan alamaz.



                OYUN SAHASI
      Uluslararası hentbol saha ölçüleri uzun kenarı 40 metre, kısa kenarı 20 metredir. Hentbol sahasını tam ortadan ikiye bölen çizgiye orta çizgi denir. Kaleler oldukları kısa kenar çizgisinin tam ortasında konumlandırılmıştır. Kale 2 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğindedir. Yan direği ve üst direği 8m*8m olmalıdır ve aynı malzemeden yapılmak zorundadır. Üst direkle yan direğin birleştiği şeritler aynı renk olur ve her ikisi de 28 cm olmak zorundadır. Diğer şeritler 20 cm'dir. Topun geri dönmesini engellemek için de kale ağ ile donatılır.




        Kale çizgisine 3 metre uzakta olan ve kale sahası çizgisine paralel olan kesik çizgi serbest atış çizgisidir. 

        Kale çizgisinin arka yüzünden 7 metre uzakta olan paralel çizgi 7 metre çizgisidir. Bu çizgi 1 metre uzunluğundadır ve her iki ucu kenar çizgilerine eşit uzaklıktadır.

        Kale sahası kenar çizgilerine eşit uzaklıkta olup kale çizgisine paralel 6 m uzunlukta olan 3 m uzunluğundaki bir çizgiyle belirlenir. Bu çizgiye kale sahası çizgisi denir. 

        Kale çizgisinin arka yüzünden uzaklığı 4 m olan ve kaleye paralel olan çizgiye kalecinin sınır çizgisi denir. 15 cm uzunluğundadır ve kenar çizgisinin tam orta yerinde bulunur.

        İki kenar çizginin orta noktasını birleştiren ve sahayı ikiye bölen çizgiye orta çizgi denir.

       Değişme çizgileri; orta çizginin her iki yanında orta çizgiden 4.5 m uzaklıkta, kenar çizgisine dikey çizilmiş 15 cm uzunluğunda çizgilerle sınırlanış ve her iki takım oyuncularının giriş- çıkışları için düzenlenmiş bölümlerdir.



        
             TOP 
     Topun büyüklüğü ve ağırlığı bayanlarda ve erkeklerde değişmektedir. Büyük erkekler için topun çevresi maç boyunca 58 cm -60 cm ; topun ağırlığı ise 425 -475 gram olmak zorundadır. Büyük bayanlar için ise topun çevresi 54 cm - 56 cm ; ağırlığı ise 325-400 gram olmalıdır. Toplar deri veya sentetik maddeden ithal edilmiş olmalıdır. Dış yüzeyi kaygan olmamalıdır. Maçlarda zorunlu olmadıkça top değişimi yapılamaz. Uluslararası müsabakalarda İHF işaretli toplar kullanılmak zorundadır.   
        

      

         



















18 Nisan 2016 Pazartesi

BASKETBOL



SPOR



BASKETBOL

    Basketbol elle idare edilen bir topla oynanan bir takım oyunu ve spor dalıdır. Beş oyuncu oyun alanında(asil), yedi kişi kenarda (yedek) olmak üzere toplam 12  kişilik iki takım arasında oynanan bu oyunda oyuncuların amacı Pota adı verilen, yere paralel konumdaki çemberden topu geçirerek ve rakibinden daha fazla sayı alarak oyunu kazanmaktır. Basketbol müsabakaları 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. 
    
1891 yılındaki ilk basketbol sahası
(duvara monte edilen pota şeftali sepetidir)
    Basketbol ilk olarak ABD' nin massachusetts eyaletinde Springfield Genç Hristiyan Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim okulunda beden eğitimi öğretmeni olan Kanadalı Dr. James Naismith tarafından 1891 yılında icat edilmiştir. Bu oyun atlet ve beyzbolculara kış antrenmanı yaptırmak amacıyla geliştirilmiştir. Bu oyunda amaç tahtadan yapılmış altı kapalı şeftali sepetlerine futbol topunu sokmaktı. Sepet yaklaşık 3 metre yükseklikte duvara monte ediliyordu ve her sayıdan sonra top sepetten elle çıkarılıyordu. Zamanla sepetin altı çıkarıldı ve sayı olan ama sepete takılan topları da bir ağaç yardımıyla çıkarıyorlardı. James Naismith' in basketbolu Tlahiotenieé oyunundan esinlenerek yaptığı düşünülür. Basketbolun ismini de Dr. Naismith koymuştur. Basketbol sepet topu anlamına gelir.
     
      Basketbolun Avrupa'da ki ilk denemesi 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları özellikle 1 Dünya savaşında basketbolun Avrupa'da yayılmasında amerikalı askerlerin büyük etkisi vardır. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika 1987 yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonası düzenlemiştir. Böylece basketbol ülke genelinde popüler hale gelmiştir. Amerikalılar basketbolu milli sporları olarak benimsemişlerdir.  Böylece zaman içinde hızla diğer ülkelere de yayılmıştır.

     Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu(FIBA) uluslararası müsabakaları yönetmek amacıyla 18 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde; İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya basketbol federasyonlarının iş birliğiyle açılmıştır. Başlarda adı Fédération Internationale de Basketball Amateur olan FIBA 1989 yılında resmi isminden amatör kelimesini çıkartmış ancak kısaltmasını aynen korumuştur. 1956 yılında merkezini Münih'e taşıyan federasyon, 2002 yılında tekrar Cenevreye dönmüştür. FIBA iki yıl sonra Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanınmıştır. Berlin'de yapılan 1936 Yaz Olimpiyatları sırasında federasyon basketbolun kurucusu olan James Naismith'i Onursal Başkan olarak duyurmuştur.

     FIBA uluslararası basketbol kurallarını kullanılacak ekipman ve mekanların özelliklerini belirler, sporcuların ülkeler arası transferlerini denetler ve uluslararası hakemlerin programlarını kontrol eder. 213 ulusal basketbol federasyonu FIBA üyesidir. 1989 yılından itibaren FIBA Afrika, Amerika, Asya, Avrupa ve Okyanusya olmak üzere beş bölgeye ayrılmıştır.

    BASKETBOLDA POZİSYONLAR

   Genelde organize basketbol takımları arasında gard, forvet ve pivot olmak üzere kullanılan üç ana pozisyon vardır. Bu pozisyonları daha spesifik olarak da beş pozisyon olarak da sınıflandırabiliriz; Geri sahada oynayan ;oyun kurucu (PG), şutör gard (SG), Ön sahada oynayan; kısa forvet (SF), uzun forvet (PF), pivot (C). Bu pozisyonlar basketbol kurallarında zorunlu tutulmaz. Basketbolda pozisyonlar 1'den 5'e kadar sıralanmıştır. Pozisyonda yapılan bu numaralandırmanın forma numaralarıyla alakası yoktur.
    
  •                                        1 numara:O. kurucu

  •                             2 numara: şutör gard

  •                  3 numara:kısa forvet

  •         4 numara:uzun forvet

  •  5 numara: pivot


           Oyun Kurucu: Oyun kurucu takım hücum organizasyonlarını yönetmekle sorumlu oyunculardır. Oyun kurucuların görevi topu hücum sahasına taşımak ve oyunu kurmaktır. Bir nevi topu hücuma hazırlamak da diyebiliriz. 
           Şutör Gard: Oyun kurucudan tek farkı sayı üretmeye yönelik oynamasıdır. Bu pozisyonda görev yapacak oyuncular iyi şut atabilme, pota altını zorlayabilme ve iyi savunma yapabilme özelliklerine sahip olmalıdır.
          Kısa Forvet: Kısa forvetler şut ve ribaund kabiliyeti olan ve çok iyi savunma yapan çok yönlü basketbol oyuncularıdır. İyi savunma yapmaları en önemli özellikleridir.
          Uzun Forvet: Uzun forvetler pota altında pivota yardım ederler. Gerektiğinde de dışarı çıkıp şut atabilen çok yönlü basketbol oyuncularıdır. 
          Pivot: Pivotlar pota altında oynayan uzun boylu oyunculardır. Hem hücumda hemde savunmada uzun boyları sayesinde ribaund ve bloklarda başarılıdırlar. Yüzü ve sırtı dönük oynama konusunda da çok başarılıdırlar. Genelde pota altında oynadıkları için uzak mesafeli atışlarda ve serbest atışlarda çoğunlukla başarılı değildirler. 
     
         Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir ki zaten ikinci devreden sonra saha değişimi yapılır. Oyun orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan birer oyuncunun amacı topu tek elleriyle kendi takım arkadaşlarına kazandırmaktır. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada, ikisi savunma ikisi de hücum oyuncusudur. Oyun 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda ise uzatma periyodu oynanır. Her takımın ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 1'er dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkı vardır. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık mola verilir. Diğer periyotlar arası 2 dakikalık mola verilir.



     Hücum eden takım kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır. Aksi durumda top kullanma hakkı diğer takıma geçer. Oyuncu topla birlikte topu sürme, şut atma, pas atma işlemlerini yapabilme hakkına sahiptir fakat topu elinde tuttuktan sonra topu tekrar süremez veya topla yürüyemez. Bu durumda iki seçeneği vardır; ya topu direk potaya atacaktır ya da takım arkadaşlarına pas verecektir. Oyunu bir baş hakem ve iki yardımcı hakem olmak üzere toplamda 3 hakem yönetir. 

      
   
     Her takım 5 kişiden oluşur ve sınırsız oyuncu değişikliği yapılabilir. Eğer bir oyuncu beş faulle oyun dışında kalırsa sadece o maç için tekrar oyuna dahil olamaz ve her oyuncunun yaptığı fauller takımlarını da etkiler. Bir periyotta toplam dört takım faulünün ardından yapılan faullerin her biri rakip takım için bir serbest atış hakkı kazandırır. Hakem tarafından durdurulmadıkça top çemberden döndüğünde oyu devam eder. oyuncu saha sınırlarını belirleyen çizginin dışına çıkmadıkça top havadan dışarı çıkmışsa bile topu havadan alabilir. Her sayı atışında ve hakemin her düdüğü çalışında oyun durur. Bu arada oyun zamanı da durur. Sayı yiyen takımın pota arkasındaki çizgiden sayı yiyen takımdan biri topu içeri attığı gibi oyun ve aynı zamanda oyun zamanı başlar. Üç sayılık çizginin içinden atılan her başarılı atış 2 puan, üç sayılık çizginin dışından atılan her başarılı atış ise takıma 3 puan kazandırmış olur. Faullerden ya da kural ihlallerinden dolayı kazanılan serbest atışlar 1'er puan değerindedir.

        
       Alanın boyutları değişiklik gösterebilir ama ideal boyutları; boyu 28 m, eni 15 m'dir. Oyun alanı orta çizgiyle ikiye ayrılır. Orta çizginin tam ortasında da orta yuvarlak denen bir yuvarlak vardır. 
      Basketbol sahalarının kısa kenarlarının tam ortasında ve birbirinin tam karşısında birer tane pota vardır. Pota üzerinde yerden yaklaşık 3,05 metre yükseklikte bir sepet vardır. Sepet 45 cm çapında bir demir ve buna asılı alt kısmı açık beyaz bir fileden oluşur. 
   Basketbol topunun çevresi 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gram kadardır. 


    





17 Nisan 2016 Pazar

FUTBOL



SPOR

                            


FUTBOL
       Futbol 11'er oyuncudan oluşan iki takım arasında oynan bir takım oyunudur. Uluslar arası Futbol Birliği Kurulu tarafından belirlenen 17 kural çerçevesinde oynamaktadır. Futbol kendine özgü küresel bir topla oynanıyor. Müsabakalarda kurallara uygun şekilde maçı yöneten bir orta hakem, iki yardımcı hakem ve bir dördüncü hakem bulunmaktadır. Bazen bazı müsabakalarda iki ek  yardımcı hakem bulunabilir. Özellikle 21. yüzyıldan itibaren 200 üzerinde ülkede ve 250 milyonu aşkın oyuncu tarafından oynanmaktadır. Dünyada en çok oynanan ve dünyadaki en popüler spor dalıdır. 

    Futbol dikdörtgen şeklindeki sahada oynanır. Sahanın zemini yapay veya gerçek çimlerden oluşmaktadır. Zemin yeşil olmak zorundadır. Sahanın her iki kısa kenarının tam ortasına kaleler yerleştirilmiştir. Oyuncuların asıl amacı özellikle ayaklarını kullanarak ; elini ve kolunu kullanmadan topu karşı takımın kalesine sokarak gol yapmaktır. Her iki takımın kalesini koruyan kaleciler vardır. Kaleciler ceza alanı olarak adlandırılmış ve kendileri için ayrılmış bu alan içinde diğer oyunculardan farklı olarak ellerini kullanabilirler.



     Eğer ki top sahanın uzun kenarlarından dışarı çıkarsa taç atışı kullanılır. Taç atışını topa son olarak hangi oyuncu temas etmişse karşı takım kullanır. Kısa kenarlarından dışarı çıkması durumunda ise köşe atışı veya aut atışı kullanılarak oyun yeniden başlar. 
 köşe atışı; bir oyuncunun topu kendi kale çizgisinin dışına çıkarması durumunda karşı taraf  lehine kale çizgisi ile yan çizgisinin kesiştiği noktadan kullanılır. 
 aut atışı; topun hücum oyuncuları tarafından kale çizgisi dışına vurulması sonucunda ceza sahası içinden aut vuruşu yapılarak top oyuna sokulur.
    
       Futbol, 45'er dakikalık iki devreden oluşur. Toplam 90 dakika    süren bu maçın sonunda en fazla golü atan takım maçtan galip        ayrılır ve tabi ki 3 puanın sahibi olur. Bu durumda karşı taraf hiç    puan almaz ama olur da iki takım berabere kalırlarsa bu sefer her  iki takımda 1'er puan alır. Bazı organizasyonlarda normal sürede  berabere kalınırsa artı olarak 15'er dakikalık iki devre daha oynanır.
       Buna da uzatma dakikaları denir. Şayet bu süre içinde de  beraberlik bozulmazsa penaltı atışlarıyla galip gelen takım belli  olur.


     Günümüzde takımlar bir kaleci hariç defans, orta saha, forvet olmak üzere üç ana pozisyonda oynayan oyunculardan oluşur, Defans; karşı takımın hücumlarını en geride karşılayan grup ,forvet; ana amacı gol atmak olan ve rakip kaleye en yakın oyucuların oluşturduğu grup, orta saha; defans ve forvet arasında kalan oyunculardır. Kurallarda kaleciler dışındaki oyuncuların pozisyonları hakkında bir kısıtlama bulunmamaktadır. Her takımın bir de kaptanı vardır. Kaptanlar maç başlamadan önce kale ve top seçimi ile seri penaltı atışları için yapılan para atışlarında takımını temsil eder.


     Maçta hangi oyucunun hangi pozisyonda oynayacağına teknik direktörler karar verir. Her takımın başında teknik direktör vardır. Sahadaki 11 oyuncu dışında bir de yedek oyuncular vardır. Maçın gidişatı ve organizasyonun oyuncu değiştirme kurallarına göre herhangi bir oyuncu teknik direktörün takdirince yedeklerde bulunan başka bir oyuncuyla değiştirilebilir.
    Yıllar boyunca dünyanın farklı yerlerinde futbola benzeyen oyunlar oynansa da modern futbol kuralları ilk olarak 1863 yılında Futbol Birliği tarafından sistemleştirilmiş olup günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Futbolun uluslar arası yönetim teşkilatı Uluslar arası Futbol Federasyonu Birliğidir.   


   Ülkemizde de futbol için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) vardır. Türkiye'de futbol faaliyetlerini yürütmek, futbolun gelişmesini ve yurt dışı sahalarına yayılmasını sağlamak, bu konularda her türlü düzenlemeyi yapmak, kararlar almak ve bu kararları uygulamaya koymakla yetkili kurumdur. Türkiye Futbol Federasyonu 1 Ocak 1923' te kurulmuştur. Başkanlığını yapan kişi ise Yıldırım Demirören' dir.
      
     Ülkemizin en eski takımları , Beşiktaş(1903), Galatasaray(1905), Fenerbahçe(1907) ve Trabzonspor(1967)'dur. 






      Başlama Vuruşu: Öncelikle her iki devreye başlarken ve gol atıldıktan sonra golü yiyen takım oyuncuları tarafından kullanılır.  
      Penaltı Vuruşu: Direkt serbest vuruş gerektirecek ihlallerin savunma yapan takımın ceza alanı içerisinde gerçekleştirilmesi durumunda yapılır. Vuruş kaleye 11 m 'den yapılır. Kaleci ile topa vuracak oyuncu arasında başka hiçbir oyuncu bulunmamalıdır. İki oyuncu dışında diğer oyuncular ceza alanının dışında olmak zorundadır.


       Hakem Atışı: Top oyunda iken yazılı olmayan bir sebepten ötürü oyun hakem tarafından durdurulursa top oyun durduğu anda nerede durmuşsa oradan başlatılır. Top yere değdiği an oyun yeniden başlamış olur.
       Taç Atışı: Top tam taç çizgisinden dışarı çıkarken topa son dokunan oyuncunun rakibi kullanır bu atışı. Topu iki elinin arasına alarak ayağı çizgide veya çizginin gerisinde olarak kullanır. 
       Köşe Vuruşu: Topun tamamı savunma yapan takımın oyuncusuna değdikten sonra kale çizgisini geçtiğinde rakip takım tarafından topun çıktığı noktaya en yakın köşeden yapılır.       
       Endirekt Serbest Vuruş: Bir takım oyuncusunun kurallarda belirtilen ihlalleri yapması durumunda karşı takımdan bir oyuncu ihlalin olduğu yerden kullanır. Topa vuran oyucu dışında başka bir oyuncuya daha değmesi gerekmektedir yoksa gol değeri kazanmaz.
       Direkt Serbest Vuruş: Bir takım oyuncusunun kurallarda belirtilen ihlalleri yapması durumunda karşı takımdan bir oyuncu ihlalin olduğu yerden kullanılır. Endirekt serbest vuruşun aksine bu tür serbest vuruşlarda direkt olarak gol olabilmektedir.















14 Nisan 2016 Perşembe

VOLEYBOL



SPOR

                                                        VOLEYBOL
     Voleybol ilk olarak 1985'te William G. Morgan tarafından iş adamları sınıfları için tenis, hentbol,   basketbol, beysbol gibi spor dallarını harmanlayarak yeni bir spor dalı geliştirilmiştir. Voleybolun amaçlarından biri basketboldan daha az yorucu ve daha az fiziksel güç harcanan bir spor dalı olmasıdır.

     Başlarda ismi " mintonette " olarak kullanılmıştır. Mintonette "topa yere değmeden vurmak"  anlamına gelir. Sonralarda oyunu izleyen Profesör Albert T. Halstead mintonette yerine "Volley Ball" adını önermiştir. Volley zaten tenis ve futbolda kullanılan bir terimdir. 1952 yılında A.B.D voleybol birliği bu iki sözcüğü birleştirerek "Volleyball" olarak yazılmasına karar vermiştir. Günümüzde de hala çok sevilmekte ve oynanmaktadır. Hatta çoğumuzun hobisidir.


   VOLEYBOL KRONOLOJİSİ
  • 1895:William G. Morgan voleybol oyununu çıkardı.
  • 1900:oyun için özel bir top kullanılmaya başlandı.
  • 1916:Filipinler'de hücuma yönelik pas ve smaç organizasyonu tanıtıldı.
  • 1917:Set sayıları 21 sayıdan 15 sayıya değiştirildi.
  • 1920:Üç vuruş ve arkadan hücum kuralları eklendi.
  • 1930:İlk iki kişilik sahil oyunu oynandı.
  • 1947:Uluslar arası voleybol federasyonu kuruldu.
  • 1948:İlk iki kişilik sahil turnuvası düzenlenmiş.
  • 1949:İlk dünya şampiyonası Çekoslovakya Prag da düzenlenmiştir.Çekoslovakya şampiyon oldu.
  • 1952:Bayanlar arası ilk dünya şampiyonası Moskovada yapıldı ve Sovyetler birliği şampiyon oldu.
  • 1964:Voleybol Tokyo olimpiyatlarında oyunlara eklendi.
  • 1983: Profesyonel Voleybol Birliği (AVP) kuruldu.
  • 1986: Bayanlar Profesyonel Voleybol birliği (WPVA) kuruldu.
  • 1990:Dünya ligi oluşturuldu.
  • 1995:Voleybol 100 yaşına girdi.

     Her spor dalı gibi voleybolun da oyun kuralları ve oyunu oynama stilleri var.
Voleybol altı kişiden oluşan iki takım arasında oynanır. Takımlarda altı tane asil oyuncu istedikleri kadar da yedek oyuncuları bulunur.
     Voleybol sahasının eni 9 m, boyu 18 m boyutundadır. Saha tam ortasından fileyle ikiye ayrılır. Fileden üç metre geride olan kısım ise oyucuların atak alanıdır. Filenin boyu bayanlar için 2.24m ; erkekler için 2.43m'dir. Filenin bir ucunda baş hakem diğer ucunda yardımcı hakem ve her iki tarafın sınır çizgisinde bulunan çizgi hakemleri olmak üzere dört tane hakem yönetir. Ön alan 3m, arka alan 6m'dir. Ayrıca sahanın çizgisinin tam hizasında olacak şekilde filenin her iki tarafına anten vardır. Top bu antenlere çarparsa yine sayıyı karşı takım alır.


   
     Voleyboldaki amaç topu kendi sahasında en fazla üç pasla düşürmeyip filenin karşı sahasında yani rakip takımın sahasında düşürmektir. Topu karşı takımın sahasına düşüren takım sayıyı alır. Bu üç pası oyuncular vücudunun herhangi bir yeriyle karşılayabilirler. Ancak her oyuncu topa yalnızca bir kere vurabilir. Yanlışlıkla veya herhangi başka bir şekilde dahi bir kere vurmamaları durumunda sayıyı karşı taraf alır. Oyuncular saat yönünde  olmak üzere sürekli değişerek oynarlar. Bu da aslında her oyuncunun her konuda en az diğer takım arkadaşları kadar bilgili yetenekli olmalarını gerektirir. Maç 5 setten oluşur. İlk dört set 25, son set ise 15 sayıdan oluşur. Fakat seti kazanmak için set sayısının 25 olması yeterli değildir. Karşı takımla aralarında en az iki fark olmalıdır. Sayı 25 olduğunda hala aralarında en az iki fark yoksa set uzatmalara gider. Bu aradaki fark 2 olana kadar devam eder. 
   
      Voleybolda smaç, servis, parmakbas, manşet, blok gibi oynama teknikleri vardır. Bunlar hem hücum hem de savunma için kullanılır. Tabi bunlar içinde smaçör, pasör, libero gibi pozisyonlar vardır.


      Voleybolda bir de "Libero" vardır. Libero takımın 6. oyuncusudur.  Liberonun forma rengi takım arkadaşlarından farklıdır hatta genelde tam zıt renk olur. Oyuncu listesinde adının yanında arkadaşlarından farklı olarak L harfi bulunur. Bu L harfi onun maçta başka bir görevde kullanılmayacağını da belirtir. Libero defansif bir oyucudur ve takımın savunma oyuncusudur. Libero servis atamaz ve 3 metre içinden hücum yapamaz. Arka alanda hücum yapabilir fakat orada da zıplayamaz.